28 Şubat 2013 Perşembe

KISA BİR VEDA-ÇEKİLİŞ

Kar'alayan Unknown 10 Değerli Düşünce

Upuzuuuuuuuunnnn zaman sonra çok neşeliyim yeniden :)

Yarın 2 aydır hasretini çektiğim beyaz atlı prensime kavuşuyorum ve bir kaç günümü onunla birlikte geçireceğim :)

Her geçen gün, saat, dakika ona daha da tutuluyorum. Adına sayfalarca şiir yazabilirim :)

Bu zaman zarfında blogu ihmal edebilirim bunun için affınıza sığınıyorum :)

Bir de çekiliş yaptım ama katılım çok az üzülüyorum ama beeen :((((((((((

Görmeyenler ve insaniyet namına duyurmak isteyenler için çekiliş 
LÜTFEN HERKESİ BEKLİYORUM.

KOCAMAN ÖPÜLDÜNÜZZZZZ :)
♥ ♥ ♥ ♥

26 Şubat 2013 Salı

İLK ÇEKİLİŞİMMM

Kar'alayan Unknown 124 Değerli Düşünce
Merhabalarr.. 

Herkese hayırlı bir gece diliyorum...

 Bir süredir yazdığım yazılara dönüp baktığımda genel olarak depresif bir hava sezdim ve gerçekten içim bayıldı. Siz nasıl katlandınz bana hayret valla :))

 Bu kasvetli havayı üstümden atmak için kendime yeni bir atraksyon bulmaya karar verdim. Bu aralar bakıyorum da çekiliş haberleri çok arttı insan katıldıkça bir heyecan sarıyor. Bende hem kendimi hem de sizleri bu heyecanın içine sokmak istedim..  Veee ilk çekilişimi yapmaya karar verdim. 
Alkıııışşşş....


Teşekkürler teşekkürleeerrr :)) 

Bu çekilişte hediye etmek istediğim şeyi düşünürken hem eğlenceli olsun hem de kullanan kişiye beni hatırlatsın istedim. Malum biz Türkler kahveye çok düşkünüz. Sabah kahvesi, yorgunluk kahvesi, içki sonrası ayıkma kahvesi, buluşma bahanesi ısmarlanan kahve vs. vs.. daha tonlarca bahanemiz var kahve içmek için. 

Güzel bir Türk kahvesinin ardından şöyle iyi bir sallayıcının söyledikleriyle geçen fal merasimine sıra gelsin diye o kahveyi nasıl içeceğimizi şaşırırız. Ama güzel fal bakan biri yoksa yanınızda kahvenin buruk tadı damakta kalır hep bir yarımlık vardır hep bir eksiklik... :)

Size şimdi güzel fal bakan bir kişiye ihtiyaç duymayacağınız bir hediyem olacak :) 


İşte karşısınızda yeni falcınız :) 




Ben her ne kadar anlatsam da tam ifade edemeyeceğimi bildiğim için bu ürüne ait bir video paylaşmak istiyorum. İzlediğinizde zaten anlayacaksınız. 

Videodaki fincanın şekli ve baskısı farklı. Benim size hediye edeceğim fincan resimdekinden ama videodaki özelliklere sahiptir kendisi. Ürünü internetten alıp kazanana göndereceğim. Bu ürünün altındaki açıklama aynen şöyledir:

 "Lovers Magic Turkish Coffee Cup aşk hayatınızın geleceği ile 

ilgili tahminlerde bulunuyor. Sevgili Falcı Kahve Fincanı ile 


kahveydi, telveydi, falcıydı uğraşmadan sizi neler bekliyor öğrenin.



Magic Turkish Coffee Cup'a gösterdiğiniz ilgiden sonra şimdi de Sevgili Falcı Kahve Fincanı karşınızda. Üzerinde sevimli karakterlerin yer aldığı Lovers Magic Turkish Coffee Cup, tanıdığınız, bildiğiniz Falcı Kahve Fincanı ile aynı işleyişe sahip. Sizin için hazır çevrilmiş falınızı şöyle bir sallıyor, sorunuzu sorup tabağın altındaki cevaba bakıyorsunuz. Lovers Magic Turkish Coffee Cup size aşk hayatınızda nelerin beklediğine dair tüm ipuçlarını veriyor."


Eveeet ürünümüzü tanıttıktan sonra geldik yapılması gerekenlere:

* Takipçim olmanız gerekiyor.


* Eğer blogunuz varsa link vererek resimli olarak blogunuzda duyurmanız gerekiyor.


* İsteğe bağlı olarak Facebookta ve Twitterda paylaşabilirsiniz.(Bu size ek olarak şans kazandırır.)


(Lütfen Facebooktan paylaşımları herkese açık yapalım ki ben görebileyim)


* Tüm bunları yaptıktan sonra bana linkleri ve mail adresinizi yorum olarak bırakmanız yeterlidir.


SON KATILIM TARİHİ 30 MART 2013

                          ********Herkese bol şanssss**********

25 Şubat 2013 Pazartesi

PİŞMANIM ÖLÜME KADAR-17

Kar'alayan Unknown 12 Değerli Düşünce


Sedef haftalardır kocasına pas vermiyordu. Hatta konuşmamak için onun girdiğini görünce odadan çıkıyordu. Ona kendini savunma fırsatı vermiyordu. 

Her akşam ayrı ayrı yemek yiyor ayrı yatıyorlardı. Kocası ayrı yatmanın çok tehlikeli olduğunu söylemesine rağmen Sedef kocasını böyle cezalandırmakta kararlıydı. Ama düşünemediği bir şey vardı ki oda; eşler ayrı yatmaya başladığı an şeytana gün doğuyor eşlerin birbirinden soğumasını sağlıyordu.

Sedef evli ama bekarmış gibi hissetmeye başlamıştı.

Evde gereken işleri yaptıktan sonra internette vakit geçirmeye başlamıştı. Daha önce internetle bu kadar haşir neşir olduğu bir zaman olmamıştı. Git gide hoşuna gidiyordu. Önceleri sıkıldığı içi hobi sitelerine takılıyordu ama sonra yavaş yavaş o sitelerden sosyal ağlara taşımıştı kendini.

Kendine karşı savunması da “Kocam yok gibi zaten hem o beni aldattı ben de buralardan kendime bir arkadaş bulup vakit geçirebilirim. Hem de burada kimse bana acınası gözle bakamaz. Bütün gün evde oturmaktan sıkılıyorum bence bu sitenin bir zararı yok bana. Evet evet kesinlikle…”

Amacı kendine dertleşecek birini bulmaktı. Çok şey denedi ama sitede yeni olduğu için sıkılıp vazgecti. Kendine yeni uğraşlar bulmaya çalıştı. Durmadan aynaya bakıyor. Yüzünü inceliyordu. Eskiden ne de güzeldi oysa şimdi bir ucubeye benziyordu. Aklına birden estetikle düzelebilme ihtimali geldi. Araştırıp öğrenmek için tekrar internetin başına oturdu.

Çok yakınlarda özel bir klinikte bu ameliyatların olduğunu görüp hemen hazırlandı adresi bir kağıda yazıp acele adımlarla evden çıktı. Kısa zaman içinde aradığı adrese ulaşmıştı. İçeri girdi. Doktorla görüşmek için sekreterden randevu istedi. Ama o gün için boş bir zaman bulamadı. Üzgün adımlarla eve yönelmişken  markete uğrayıp biraz alışveriş yapmak istedi.

Yavaş yavaş hem temiz hava alarak yürüyor hemde kuş seslerini dinliyordu. Marketin önünde büyük bir park vardı. Sedef orada zaman geçirmeyi çok seviyordu. Yürüyüş yapmak istediğinde hep buraya geliyordu..

Ve tabiiki yüzünü saklayarak…

Markete girdiğinde onu gören Serhat’ın eli ayağına dolaştı. Gerçi Sedef bunu farkında değildi ama kalp atışlarını şuan Sedef bile duyabilirdi.

Nasılda doğal ve bebeksi bir tatlılığı vardı.

“Ah sedef ah başını çevirip bir baksan bana…”

Serhat Sedef’in adını daha iki gün önce öğrenmişti.

“Sedefff…Sedeffff….Sedef….”

 Uyumadan önce hep onun adını söylüyor uykularında hep onun adını sayıklıyordu.
 Her gün dua ediyordu gelmesi için ve kapıdan ayırmıyordu gözünü.

İşin garibi Serhat Sedef’i bu kadar dikkatli takip etmesine rağmen  onun yüzündeki yanık izini hala görmemişti. Tek yanağında olan izin olduğu taraftan ona hiç bakmamıştı. Ama bu gün farklıydı.

Sedef marketin içinde aheste aheste dolanırken onun yanına yakın rafları düzeltir gibi yapıp Sedef’i izliyordu. Sedef eline aldığı kremin fiyatını bulamayınca en yakınındaki market çalışanına sordu

“ Merhaba bu kremin fiyatını öğrenebilir miyim?”

Serhat “ O..onun … şeyy oo.. onun fiyatı.. Bir saniye ben bakıp geleyim.”

Bu nasıl olurdu. Haftalardır rüyalarının perisinin yara izi vardı. Neden bu zamana kadar görmemişti ki. Bu an hiç yaşanmamalıydı. Yaşanmalı ve bitmeliydi…

Kafasında milyonlarca soru dolanırken kasaya kremi gösterip fiyatını öğrendi. Anlamsız bakışlarla Sedef’e doğru yaklaşan Serhat donuk bir sesle “ üç lira” diyebildi sadece. Oysa ki aklında ne planlar vardı. Sedef’e yanaşıp onunla konuşmaya çalışacak sanki adını bilmiyormuş gibi bir de adını soracaktı.


Bugün ilk adımı atacak ve bitecekti. Evet bitmişti ama biten Serhat’ın planları, suya düşenler ise hayalleriydi…

!!! Ve ben bir karınca----Sevdim kararınca !!!

Kar'alayan Unknown 2 Değerli Düşünce


Bir gece bitti düşüm aniden


Aniden sahiden bir sahilden

Bir gece daha bitti ömrümden

Ömrümden gönlümden her günümden

Senmiydin ben artık yokum diyen

Dermiydim böylesine hiç sen

Sevmiştin hani çok'ta mutluydun

Umutluydun hani sen bu sevgiden

Sevgini bir başka sanırdım

Sanırdım sarıldım yanıldım

Bu rüya hiç bitmez sanırdım

Sanırdım yanıldım kırıldım

Yalanmış tüm gerçek bildiğim

Bir damlaymış dünyalar dediğin

Denizler götürse gözyaşımı

Anlarmı sevgilim dediğin

Durunca dünya durunca

Hayat durunca anlar durunca

Ve ben bir karınca

Sevdim kararınca

Düştüm rüyalardan düşler kararınca

Ah bendim bebeğin

Hani essiz çiçeğin

Şimdi yalnızlığımda nerelere gideyim



Sorunca kader sorunca

Dostum sorunca kendime sorunca

Ve canım ben bir yonca

Ama öldüm solunca

Bile bile yüreğin yaprağımı yolunca

Ah bendim herşeyin

Hani sonsuz emelin

Şimdi yalnızlığınla nerelere gideyim

Kaç kez geçmiştim senin için canımdan

Gözümü kırpmazdım kan gitse yanımdan

Ve kimler gitmişti

Ah neler yanımdan, sen hep yanımdaydın

Daha başlamadan

Ah sendin dünyalar !

Ne gökler ne diyarlar

Şimdi yokluğunda büyüyor yalnızlıklar



Bir gece bitti düşüm aniden...

24 Şubat 2013 Pazar

ÇEKİLİİİİNN ÇEKİLİŞŞŞ VARR :)

Kar'alayan Unknown 0 Değerli Düşünce
Yeni bir çekiliş haberi getirdim sizleree. Ahududusu çekilişle makyaj seti hediye ediyor. İşte çekiliş için LİNK...---->>>>> niqueten-makyaj-seti-hediye.html 


22 Şubat 2013 Cuma

Çekiliş varrr2

Kar'alayan Unknown 0 Değerli Düşünce



Merhabalarrrr... Çekiliş varrr... Çekiliş sonunda halı hediye ediliyor. 

İşte link http://sonsuzdekorasyon.blogspot.com/2013/02/bu-cekilisi-sakn-kacrmayn.html. Katılan herkese bol şanss :)

Beslediğim hayvanlar ve Anılar

Kar'alayan Unknown 0 Değerli Düşünce
Daha önce hiç üzerinde durmadığım bir konuda yazmaya karar verdim. 

Bu zamana kadar beslediğim ya da beslemeye çalıştığım hayvanlarla tanıştıracağım sizi :) 

Bazılarında başarılı oldum ama maalesef bazılarında olamadım ve hüsran oldu. Pisi pisine öldüler yazık...:(  Buradan onlara sesleniyorum valla kötü bir amacım yoktu sadece sizi beslemek istemiştim :))

Neyse acı dolu hatıraları unutalım tek tek size sıralayayım en iyisi ben :)

İşte bu bizim cikletimizzz :) cinsi muhabbet kuşu çok küçüktüm o evimizdeyken :)


Bu da bizim köye gittiğimizde hem oynayıp hemde sevdiğimiz ATEŞ :) öldüğünde ağlamıştım...


Aşağıdaki resimdekiler benim su kaplumbağalarım adları TOSUN ve YAŞAR :) Tosun hasta oldu ve öldü ama Yaşar 6 yaşına girdi :) Adı üstünde Yaşar.:) keşke tosun yerine yaşar1 yaşar2 deseydim :)


Bu da sırf hevesimiz geçsin diye annemin komşudan ödünç aldığı tavşanımız pamukçukk :):)


Aşağıdaki balık türünden bir çok kişi çok kez beslemeyi dener bende onlardanım. Belki 15-20 tanesini bu uğurda harcamışımdır :) üzüldüm ama bak o kadar olmuş mu yaaa


İşte evin Zeki Müreni, Solisti PAŞAMIZ :) türü sultan papağanı tam bir gevezeee :))


Aha işte bu da horoz olup da ablamın civcivi büyüdüğünde o tavukla evlendirip tekrar civciv besleme hayalleri kurduğum mübarek :)) adı yok yani yoktu sanırım hatırlayamadım :))


Hey gidi günler yaa gözlerim doldu..Ne günler geçmiş görüyonuz mu koca 21 yılı devirdim...

DİPNOT: Bu hayvanların çoğunu çok küçükken beslediğim için fotografları maalesef yok ama resimdekilerle aynılardı aynı türlerdi.

21 Şubat 2013 Perşembe

aldatılmak ve ahlaksızlık

Kar'alayan Unknown 10 Değerli Düşünce

Aldatmak ne büyük ahlaksızlık.. Ne büyük hayasızlık...

Şimdi nerden çıktı bu konu diyeceksiniz. Evet benimde aklımda yoktu ama az önce yakın bir arkadaşımla konuştum sevgilisinin onu aldattığını öğrendiğini söyledi. 

Kız gerçekten harap olmuş. Biraz konuştuğumuzda anladım ki arkadaşım onun için üzülmüyor ona harcadığı zamanlar için üzülüyormuş. Aylarca kendine güvendirip kıza ailesini bile karşısına aldırttı şimdi de aldatmış. 

Ve hesap sorulduğunda da beyefendi "Ben seni zaten hiç sevmedim ki benim derdim başkaydı sende bana onu vermedin." diyerek kendini su üstüne çıkarmış. 

Bu ne edepsizlik yaa bir kıza bunu nasıl diyebilirsin. Bir Müslüman  bir insan namusu için yaşar. Sen kalkıp da kız namuslu diye nasıl aldatabilirsin. Böyle erkeklerde ve bu düşünceyi savunan kızlardan nefret ediyorum !!

20 Şubat 2013 Çarşamba

kar tanesinden sürpriiizzzz

Kar'alayan Unknown 12 Değerli Düşünce

Kar tanesi bugün annesine sürpriz yapmak istedi ve bunu hazırladıı :)

Yorgun argın olduğu yerde uyuyakalan anneye kar tanesinden bir tepsi börekk :)

Karşılığındaki küçük ama kocaman öpücük paha biçilmez :)

19 Şubat 2013 Salı

Hediye önerisi???

Kar'alayan Unknown 6 Değerli Düşünce

Merhabalaarrrrrr... 
Bir konuda yardım istiyorum. Düşündüm düşündüm bir şey bulamadım. Malum sevdiceğimle yıldönümümüz geçti ama biz farklı şehirlerdeyiz. Az zamankaldı buluşmaya ve benim hediyem hala hazır değil :( Bu konuda sıkışmış durumdayım. 

Acil öneri istiyorum. 

Lütfeeeeeennnnnn ^_^

Şimdiden çook teşekkür ederim bu postu okuyana, okuyup yorum yapana, yorum yapmayıp içinden kolaylıklar dileyene ve diğerlerine :)

18 Şubat 2013 Pazartesi

İKİ MİM VE BLOG TANITIMI :)

Kar'alayan Unknown 8 Değerli Düşünce

Sevgili kitap kurdu deeeepppppp beni çook uzun zaman önce mimlemişti. Onun mimini yapmadan bir de sevgili meleğim de beni mimledi aynı mimde. İkisine de çok kocaman sevgilerimi ve Seda Sayan Öpücüklerimi yolluyorumm .. :)


Bu birinci mim olacak. Az önce deeppin blogunda yeni bir mim gördüm onuda hemen yapıp bu kez arayı açmamaya karar verdim. Mimlerle beraber bugün ilk kez yapacağım bir şey daha var. Aslında bu deeppin tarzıdır ama çalıyorum hemen tarzını :) Deepp blogunda zaman zaman blog tantımı yapar. ama deppi kimse tanıtmaz. Ben de bugün bu mimle hem onu hemde meleğimi sizlere tanıtmak istiyorum :)

Deep biraz deli biraz çılgın birisi. Kitap okumayı çoook seviyor ve vizyona giren bütün filmler hakkında bilgisi var. Ve gidip hemen izleyerek takipçilerine yorumlarını sunuyor. Takipçileri de ona güvendiği için sözlerini dikkate alıyor. Bazen hayattan anlık karelerle çıkıyor karşımıza bazen ise ev hayatından parçalar sunuyor. kısacası üslubuyla ve paylaştıklarıyla dolu dolu ve tanınmaya değer birisi. İşte deepin blogu TIK TIK !


                 *                 *                 *               *                *


Sıra geldi meleğime aslında adı melek bahar ve oda bir blog sahibesi onunla burada tanıştık. Kısa zamanda birbirimizi görmeden sıkı bir arkadaşlık kurduk. Umarım bozulmaz(amin). Onun üslubu da gayet akıcı ve insanın bam teline basıveriyor bir anda. Duygusal yazılarında itiraf ediyorum bazen ağlıyorum :) Neşeli olunca da bunu size öyle iyi aktarıyor ki...sözün kısası onu tanımak hayatımdaki çok önemli olaylardan bir tanesi. Bence sizde bir uğrayın bloguna :) İşte meleğimin blogu TIK TIK !


Eveeeet lafı çok uzattım. Şimdi gelelim mimlere. 


1.MİM :

HANGİ ŞEKİLDE KİTAP OKUMAYI SEVERSİNİZ?

Lise hayatımda bolca roman okuyan biriydim. Annem bazen o kadar sinirlenirdi ki ders çalışmayıp roman okuduğuma bende hep gece yatmadan gizli gizli okurdum. Sanırım o zamandan kalma bir alışkanlık ben kitabı yatakta okurum. Okuduğum bölümden dolayı genelde psikoloji kitapları okuyorum. İtiraf etmeliyim ki bazen kuramları okurken sıkılıp bir romana başlamak istiyorum. Kendime ödül vermek istediğimde gidip kitapçıdan anlık tebessüm sağlayan ince kitaplardan alıyorum :)


2.MİM :

Kedi olsaydınız hangi cins kedi olmak isterdiniz ve tercihiniz neden o cins olurdu?

Hayatta olmak istemediğim tek şey kedidir. Çünkü kendilerinden çok korkarım. Bana çok sinsi ve içten pazarlıklı bir hayvanmış gibi geliyor. Birde onun o yumuşak tüyleri ve sıcak kıvrımlı vücudu benim korkulu rüyamdır. Allah beni kedilerin yanında bile olmaktan korusun(amin).


Enstrüman olsaydınız hangisi olurdunuz?


En sevdiğim enstrüman yan flüt ve kemandır. Bir keman kadar içli, bir yan flüt kadar romantik olabilmeyi isterdim. Sevdiceğimin dediğine göre ben gayet odun biriymişim dee :)


Hangi yazarın yazım tarzını kendinize yakın buluyorsunuz?


Ahmet Ümit'in ve Ilgın Olut'un üslubunu çok seviyorum.


Ruhunuzu yansıtan şehri paylaşır mısınız?


Ankara Ankara Ankara..... 


En sevdiğiniz sanat dalı hangisi?


Resimmmm :)


17 Şubat 2013 Pazar

En haksıza bakınca iyisin, yine iyisin !

Kar'alayan Unknown 4 Değerli Düşünce

Tatlı dakikalar da var canımın acısı olsa da 



Üzüntüler mutluluğumu kovmaya çalışsa da 




Bir değil karşımda şayet on kapı açılsa da 




Benim kapım tektir kim kovmaya çalışsa da 




Hayy'dan gelen varır Hu'ya, Hayy da da O'nun adıdır Hu da 




Bilmeyenler öğrenir bu sedayla 





Adım eser vefada ibretim her selada en güzel nasipten kısmetsizler inkarda ...

Bu çırpınış hiç yakışmıyor alev saçan ejderhaya 


Zalim ateş püskürür alevi karışır havaya 


Günler giderek ağırlaşır zalimin saltanatında 


Sana söylemeye çalışıyorum ama boyun boyumun altında 


Mutluluğum kayan yıldızın hızında 


Bir görünür bir kaybolur yıldırım damarlarında 


Bir çok mutsuz kaldırım kenarlarında 


Dışımda dışı kabuk tutmuş ispermeçet balina bense onun karnında 


Dışarıda soğuk insanlar 


Pencerem buhar ateşi yaktım ben de soframdan uzaklaştı kurtlar 


Karaya vuran balinalar intihar eden yunuslar

Bu devran döndükçe böyle gün gelir deniz yanar 


Sevdalandığın sana sevdalansın istedin 


Sana sevdalanmışlarıysa bir gün olsun görmedin 


Nice acılar çektin de sanki hiç çektirmedin 


Sen hem masum hem haklı hem de.. 


Kötüsün, olmuştur kalpleri kırdığın 



Bir senin inandığın haklılık 




En haksıza bakınca iyisin, yine iyisin 



O zaman kim, kim suçlu ? Sen suçsuzsan kim suçlu ? 



Ben masum kim değil ki ? Herkes masum kim suçlu ?

PİŞMANIM ÖLÜME KADAR-15-16

Kar'alayan Unknown 2 Değerli Düşünce


Sedef yeni evine öyle çok alışmıştı ki sanki eski evi hiç olmamıştı hep burada yaşamışlardı.

Ev sahibi Nuray anneyi de çok seviyordu. O kadar iyi bir kadındı ki mahallede adı iyilik meleğiydi. Sedef’e her işinde yardım eder her üzüntüsüne ortak olur olmuştu.

Sedef’e kendi kızı gibi davranıyordu. Sedef bu durum karşısında ona anne demeyi abes görmüyordu. Kira işinde esneklik gösterip sıkıntılarında yardıma koşuyordu.

Sedef maddi durumlarının iyiye gitmesine seviniyordu. Kocası müdür olduktan sonra maaşı artmıştı ve patronu yangından çok etkilendikleri için ona 2 maaş ikramiye vermişti.

 Evde eksik eşyaları tamamlayıp hatta bir de kutlama yemeğine gitmişlerdi. Aslında o kutlama yemeği normalde olsa Sedef’i çok heyecanlandıran bir şey olurdu ama o gün çok sıkıntılıydı. Sebep belliydi.. Yanık yüzü…

Hiçbir kıyafet yakışmıyordu sanki. Eskiden çuval giyse kendine yakıştırırdı. Şimdi yüzünün yanık olması onu iyice çirkinleştiriyordu. Bir de kullandığı ilaçlar yüzünden bir hayli kilo almıştı. Evlendiğinde olduğu hali görenler şimdi görseler tanıyamazlardı. Kocasının onu beğenmeme ihtimali gün geçtikçe içini kemiren bir kurt oluyordu.

Yakın zamanda aldığı kırmızı elbiseyi siyah topuklu ayakkabılarıyla giyinince diğerlerine göre daha güzel hissetti kendini. Hem de özel bir geceye kırmızı bir elbise iyi giderdi. Kafasında kıyafetini tasarladıktan sonra saçlarına baktı. Ne kadar bakımsız duruyorlardı. Uçları kırılmış ve dip boyası geleli bir hayli zaman olmuştu.

Ufak bir düşünmeden sonra hemen kapüşonlu penyesini giyinip markete gitti. Marketteki herkes zaten biliyordu ama yoldan geçenlerin bakışları onu rahatsız etmeye yetiyor artıyordu.

Markette saç boyalarını incelemeye başlayan sedef orada yeni işe başlayan bir elemanın dikkatini çekmişti. Sedef boyalara, o ise Sedef’e bakıyordu. Aradan geçen 15 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamadan Sedef’i inceleyen elemanın bakışlarını marketin müdürü fark edip yanına gitti.

“Hayırdır Serhat? İki saattir müşteriyi inceleyip duruyorsun. Tanıdığın mı? ”

“ Adı ne acaba ? Evli mi bekar mı? Ne kadar duru bir güzelliğe sahip, ırmaklar kadar temiz, gün ışığı kadar göz kamaştırıcı… Adın ne senin heykelleri kıskandıracak güzellik…”

“Sana diyorum Serhat ! Duymuyor musun beni ?”

“Hıh ?!! Efendim ? Şey müdürüm ben şeyy tamam evet ben fişleri düzenlemiştim de size getirecektim siz yoktunuz ben ondan şey yapamadım müdürüm özür dilerim ben :S”

“ Heyy sakin ol tamam dur ben sana fişleri sormadım. O kadın diyorum tanıdık mı? Neden ona bakıp duruyorsun?”

“ Şeyy yok hayır müdürüm tanımıyorum. Sadece dalmışım özür dilerim :( ben işimin başına döneyim en iyisi …”

Serhat’ın ardından müdürün içinden geçti…

“ Deli çocuk sanki ben anlamadım etkilendiğini… Ama o sevda çıkmaz sokak vazgeç evlat…”

Sedef her şeyden habersiz kendine en çok yakışacak rengi arıyordu. En son saçlarını kestane rengine boyamıştı ama bir değişiklik yapmaya karar verdi. Hiç denemediği bir renge gitti eli. Biraz tereddütle bekledikten sonra “Değişim iyidir” diyerek boyayı alıp kasaya yöneldi.

Eve gelir gelmez banyoda boyayı hazırlayıp Nuray annesini çağırdı. Onunda yardımıyla saçlarını boyadılar. Akşam için heyecan basmaya başlamıştı. Aslında bu heyecanın çoğu gerginlikti. O büyük yangından sonra ilk kez dışarda yemek yiyeceklerdi.

Saçlarını yıkayıp akşam için şekil verdikten sonra kıyafetini de giyindi ve kocasının gelmesini beklemeye başladı. Bekledikçe daha da geriliyordu. Evde otursa oturamıyor kalksa yine duramıyordu. Heyecandan ölecekti.

Nihayet kapı çalındı. Koşarak kapıyı açan Sedef’i görünce kocası yerine çivilendi. Sedef’i çok uzun zamandır bu kadar özenli ve güzel görüyordu. Ona belli etmese de kendine bakmaması eskisi gibi özenli olmaması pek de hoşuna gitmiyordu. Şimdi bu şekilde görünce adeta yeni baştan aşık oldu.

Sedef’in heyecanlı bakışlarını gülen iki göze çevirmek için hemen reveransa geçip onun güzelliği karşısında eridiğini belli etti. Sedef’in gülmesi üzerine karısına sarılıp yanağını öptü.

“Oyyy benim güzel karım sen ne kadar hoş olmuşsun böyleee. Ana kraliçem bu gece sizinle yemek yeme şerefine nail olabilir miyim?”

“Yaaa hayatım utandırma beniii. Bak kızaracam şimdi daha yeni makyaj yaptım bozma her şeyi :)”

“Ama bu güzellik karşısında benim suçum ne kıymetlim. Başımı döndürdün adeta.
 Gözlerim senin gibi güzellikten sonra başka hiçbir şeyi görmeye layık bulmayıp kör olacak :)”

“Biz kapının önünde aşk yaşamaya devam edersek yemek dönüşü dönecek bir evimiz olmayabilir hayatım hadi gir içeri :) Ben hazırım sen de üstünü değiştir hemen gidip gelelim bitsin şu gece ”

Sedef’in heyecanının gerginlikten olduğunu anlayan kocası bu konuda konuşmamaya karar verdi. Her şeyi akışına bırakacaktı. Zaman Sedef’i bu kadar iyileştirdiğine göre bundan sonra da daha çok düzeltebilirdi.

Evden çıkıp restoranda gittiklerinde her şey normal gidiyordu. Taa ki Hale adlı kişinin densiz konuşmalarına kadar.

Hale Sedef’in kocasının peşinde olan, ona karşı her zaman aşk besleyen çok alımlı, çekici ve maddi durumu iyi olan bir kadındı.

Hale Sedef’in sevdiğini elinden almasını uzun süre kendine yedirememişti. Kabullenmesi zor olmuş ama sonunda olmuştu.

Sedef bu meseleden haberdardı ama uzun zaman önce kapandığını sanıyordu. Kocası kaç kez açıklamıştı Hale ile aralarında bir şey olmadığını ama Hale tam da düğünden önce Sedef’e gelip Kocasının anlattıklarının tam tersini anlatmıştı. Evlilikleri boyunca onun adı geçmemişti. Mevzunun kapandığından emin olduğu için Sedef bu saçma konuyla kocasını huzursuz etmemişti.

Hale Sedef ve kocasını yemek yerken gördüğünde gülerek yanlarına gitti.

“ Aaaa Sedefcimm.. Bu ne tesadüf. Uzun zaman olmuştu görüşmedik. Gerçi ben sana selam gönderiyordum ama görmek bambaşka. Aaaa senin yüzüne ne oldu? Canımm yaa anlatmışlardı yangından mı kaldı yaa tühh neden ameliyat olup hemen düzelttirmedin ben olsam bu halde sokağa çıkamazdım. Sen de ki de iyi cesaret valla cicim…”

Sedef duydukları karşısında şok oldu. Başından aşağıya kaynar sular döküldü sanki. Ne yapacağını bilemedi. Gözlerine hücum eden yaşları akıtmamak için tuttu kendini. O kadının önünde ağlayıp kendini küçük düşürmek istemedi. Hızla yerinden kalkıp kapıya yöneldi.

Kocasının seslenmelerine tepki bile vermeden çıkıp hemen taksiye bindi. O anda çantasını 
 almadığını fark bile etmemişti. Taksinin içinde hüngür hüngür ağlayan Sedef’e şoförde acıyıp ondan para almamıştı. Sedef normalde olsa mahcup olurdu parasız bindiği için ama o an aklına bile gelmemişti.

Taksiciye teşekkür edip sonra direk eve girmişti. Ağlaması bitmiyordu. Neye ağladığını bile bilmeden sadece ağlıyordu.

Aradan yarım saat geçtikten sonra kocası eve geldi. Sedef’i ağlarken yatakta buldu. Koşup önüne oturdu. Karısını bu kadar içli içli ağlattığı için kızıyordu. Hem kendine hem de Hale’ye…

Açıklama yapmaya çalışmak şu an hiçbir işe yaramazdı. Suçu olsa da olmasa da şuan Sedef’in gözünde suçluydu. Sedef’in ağlaması içine dokundu. Sedef’e sarılıp ağlamaya başladı.

Sedef böyle bir hareket hiç beklemiyordu. Bir anda kalktı yerinden. Bağırmaya başladı. Ağlamaktan akan rimelli gözleri çok korkunç görünüyordu. Rujunu eliyle silmiş ve ağzını kenarları kıpkırmızı olmuştu.

Normalde Sedef’in bu haline bakıp ya gülünürdü ya da dalga geçilirdi ama şu an hiç de bunlar aklına gelmedi. Onun ne kadar dağıldığını gördü kocası yüzünde…

“ Sen ne kadar utanmaz bir adamsın bu hale gelmeme sebep olduktan sonra bir de gelip bana sarılıyorsun hiçbir suçun yokmuş gibi ağlıyorsun. Ben ne yaptım sana söylesene.

Neden bana yalan söyledin?

Hani kapanmıştı Hale konusu?

Madem aklında bitiremedin onu neden benimle evlisin ha söyle neden hazır bahanen de varken beni terk etmedin. Zaten beni ne yapacaksın ki sevip, hem kilolu hem çirkin hem hem hemmm…. Allah kahretsin.. !”

“Sedef yapma nolur.. :( yapma benim suçum yok yapma bize bunu yapma Allah aşkına dinle”

“ Ne dinleyecem seni yaa ne dinleyecem. Metresin hale dinlesin seni. Bir de hanımefendi beni beğenmiyor. Yüzüm yanıksa ona ne çirkinsem ona ne neden bana karışıyor. Zaten kocamı almış elimden bari gururumu bana bıraksaydı.”

“Sedeff… Sadece dinle nolur ben senin kocanım. Hale benim metresim falan değil.”

“Kesss bana açıklama yapma ben duyacağımı duydum göreceğimi gördüm. Yarın sana boşanma davası açacam.”

Sedef’in bu kadar kesin ve net konuşması kocasının gözünü korkuttu.

“Bu gece nasıl geçecek Allah’ım sen bir çıkış yolu göster bana nolur beni dinlemesine yardım et namusumdan şüphe ederse ben yaşayamam sen yardım et”

Kocasını yakarışlarını duysa da Sedef aldırış etmeden evde dört dönüyordu hem ağlıyor hem de kendi kendine söylenip duruyordu. O gece onların evinde sabah herkesinkinden çok daha geç gelmişti. Uyumadıkları için zaman geçmiyordu. Sedef sakinleşemiyor hatta gittikçe kinleniyordu.



En şizofren-4

Kar'alayan Unknown 2 Değerli Düşünce




O hem canına can verene vesile... Hem canını canından bezdiren... Nafile...

Olmasa hakkı şu bedenimde... Tek sıkımlık canı var ellerimde...


14 Şubat 2013 Perşembe

Sevgili-(yıldönümü)-ler Günüm :)

Kar'alayan Unknown 8 Değerli Düşünce


Herkese çok kocamaaan Merhabalarrrr..

Bugün aslında post yazmayacaktım ama kumanda panelime bir baktım herkes aşk dolu cümlelerle süslü yazılar yazmış. Kendi kendime dedimki benim neyim eksik bende yazacağım :))

Aslında bugünkü yazımı iki kişi süsleyecek. Size onur konuklarımı tanıtmak isterimm..

O biiir kurabiye ustasııı...O biiirr tatlı kız... O biiiirr iyilik meleği... O biirr blog sahibesiii... 

O biiir DİDEMMM...

Çoğu kişinin de bildiği gibi blogunda bir çekiliş yaptı. Bende duyurmuştum şu yazımda

Veeeee.. mutlu son bana oldu. Çekiliş sonunda kendi adımı görünce inanamadım. Çünkü ilk katıldıgım gün rüyamda görmüştüm. Çok istemişim demek ki :) 

Didemle nasıl yapacağımıza karar verme aşamasında işi ustasına bırakmaya karar verdim ve bu kararımdan dolayı inanılmaz mutluyum. Çünkü gerçekten hem göz doyurucu hem de tadı güzel muhteşem kurabiyeler çıktı ortaya :)

bknz bunlarrr :)


Kendisi de benim kurabiyelerime özel bir post yayınlamış. 

Yazdığı güzel şeyler için kendisine çok teşekkür ediyorum :)

Bu hediye benim için farklı bir şey daha ifade ediyor. Herkes sevgililer gününü kutlarken ben yıl dönümü kutluyorum sevdiceğimle birlikte :)

Unutmayacağım bir yıldönümü tadını bize sunan Didemcim sana kocaman teşekkürler ve sevgiler... :)

Postumun diğer onur konuğu sevdiceğim E. 

O birr prens... 

O benim diğer yarım.... 

O canım cananım biricik sevdam... 

Şiirlerimin ilhamı rüyalarımın süsü hayatımın anlamı 

Çok şey var sana söylenecek ama  buraya yazmak yerine hepsini bir paket yaptım sana sunuyorum...

 SENİ SEVİYORUM :)
 

KAR TANESİ Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review